ANLIK İLETİŞİM GRUPLARIMIZA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Günün Kitabı: Gulyabani - Hüseyin Rahmi Gürpınar


HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR, GULYABANİ

On dokuz ve yirminci yüzyılda eser veren  öykü ve roman yazarlarımızdandır. Herhangi bir edebi ekole bağlı kalmadan bağımsız olarak yazmıştır. Elliden fazla kitabı bulunan Gürpınar, romanları teknik açıdan mükemmel olmasa da döneminin en çok okunan yazarlarından olmuştur. Gulyabani romanı, şahsi menfaatlerini temin için  zihinlerde yer eden bir peri hikayesini kullanan Zekeriya Efendi ve onun foyasının ortaya çıkışını anlatır. Roman Yeşilçam’da “Süt Kardeşler “ adıyla filme de çevrilmiştir.

“Aman Allah’ım, ben bir tuzağa tutulmuştum amma bu nasıl tuzaktı. O gece başıma neler gelecekti?
Bir müddet ağladım. Sızladım. Dövündüm. Ruşen Kadın:
— Yemek kotaracağım.
Diye savuştu gitti. O tatlı dilli kalfa da meydanda yoktu. Odada bir başıma kaldım. Çaresiz bir belâya uğramıştım. Çırpınmanın para etmeyeceğini anladım. Ecelime tevekkülden başka bir selâmet yolu göremiyordum. Gözyaşlarımı sildim. Kerevetin bir kenarına oturdum.
Artık akşam oluyordu. Dört duvarla mahsur bahçeye baktım. Rüzgâr ile oynayan ağaçların gölgeleri bile esrarlı birer heyula gibi bana dehşet veriyordu. Oda loşlaştıkça etrafımı ihâta eden bütün eşyadan, her şeyden, minder üzerinde yatan kara kediden bile korkuyordum.
Acaba o zayıf kalfa, bu şişman Arap insan şekline girmiş birer peri mi idiler? Böyle esrar dolu bir evde her şey muhtemeldi. Yaradanıma sığındım. Bildiğim duaları okumaya başladım.
Bir köşeye büzüldüm, titriyordum.. Nihayet merdivende bir patırdı oldu. Aman Yarabbi kim geliyordu? Çeşmi Felek kalfa elinde bir fiske şamdanıyla göründü. Tepeden tırnağa kadar beyazlar giyinmişti. Saçlarının örgülerini çözmüş. Omuzlarından aşağı salıvermiş. Gözleri gündüzki haline makis olmayacak bir şiddetle parlıyordu.”

Hüseyin Rahmi Gürpınar, Gulyabani